8/8

Bugun doktora macerasinin ve ogrencilik hayatimin son gunu. Tuhaf duygular icindeyim. Doktoranin son asamasi gercekten cok cileli geciyor. Devamli yazmak, kodlamak, sonuc uretmek, guzel grafikler yapmak derken beyinde hal kalmiyor. Sabah kalk, calismaya basla, biraz spor yap, gece yarilarina kadar calis, bir film izle, sonra uyu, gibi bir sureci atlattim. Cok yipratici bir surec. Doktora savunmasindan ciktiktan sonra, ben bunu da astiktan sonra herseyi asarim gibi bir his dogdu. Daha once de zorlu asamalardan gecmistim ama son 3 ayin stresi bir baskaydi.

Savunmada, hocalarin sorularini yanitlarken arkadaslar fotograflarimi cekmisler. Yuzumun ifadesi, o kadar sert ve savas halindeki bir hocayla. Gulmekten oldum. Ayni hoca doktor oldugumu acikladiklari zaman bana cicek verdi, gunun en buyuk soku oldu bana.(Tabii cicegi, sevdigim baska bir hoca almis, nerece o incelik onda:)


Doktorayi yazarken her bolumun basina unlu bir soz koydum. Uygun soz bulmak da baska bir dertti. Benim tez astrofizikle - bilgisayar muhendisligini birlestirdiginden, Kucuk Prens'ten su sozu koydum en basa:


“All men have stars, but they are not the same things for different people. For some, who are travelers, the stars are guides. For others they are no more than little lights in the sky. For others, who are scholars, they are problems...”


Sonuc bolumune ise Edison'un su sozunu koydum. Kendi problemim icin gercekten calismayan o kadar cok method buldum ki:) Ama sonunda calisanini da buldum:) 

I have not failed. I've just found 10,000 ways that won't work.”



Doktora yaparken hep tesekkur yazisinda kimlere tesekkur edecegimi dusundum. Tabii ki basta danismanima tesekkur ettim. Doktoranun en onemli parcasi danisman. Benim basima talih kusu kondu bu anlamda. Ondan ayrilacagim icin cok uzgunum. Ona bakip bakip huzunleniyorum. Bu kadar comert, bu kadar caliskan, bu kadar iyi niyetli bir insanla nerede tekrar karsilasirim bilmem. Sonra bana para destegi veren tum kurumlara, aileme, arkadaslarima ve hayatima bir sekilde dokunan herkese tesekkur ettim. Cogu insanin adini vermedim, cunku cok fazla insan hayatima dokundu bugune kadar. Doktora boyunca, blogumun hayatimda onemli bir yeri vardi. Bu blog araciligiyla tanistigim herkesin de doktora hayatimda yeri buyuk. Bloguma da bu vesile ile tesekkurler:) 

Sonsoz: Doktora'ya askerlikten kacmak, laf olsun gibi niyetlerle hic baslamamak lazim. Bilime bir sekilde katkida bulunmak gibi bir amac yoksa, doktora sureci bir iskenceye donusebilir. Kisa sureli bir iskence de degil hem de. Kolay bir surec degil ve ortaya 5 yildan sonra hala bir yayin, bir katki, bir fikir cikmiyorsa, doktorayi birakmayi ciddi olarak dusunmekte fayda var. Bazen vazgecmek en buyuk erdemdir. Ogrendigin tek sey bu mudur dersen, harbiden budur.