hoscakal sevgili bisikletim!!!

Bugun bir arkadasimla plan yapmistik, is cikisi bizim buranin en guzel parklarindan birinde bisiklet surecektik. Heyhat, eve geldigimde bisikletimin kirilmis kilitinden baska birsey beklememekteydi beni. Su sehirde beni mutlu tek sey bisiklet surmekti. Sevgili bisiklet hirsizim bunu bana cok gordu. Neden ben, nedir bu sanssizligim bilmem. Orhan baba sanki "kaderin boylesine yaziklar olsunu" benim icin yazmis.

Ama cok ilginc bir bisiklet hirsizi ile karsi karsiyayim. Evin onune tozlu, pasli eski, tekerlekleri patlak bir erkek bisikleti birakip gitmis. Anlasilan bu bisiklet benim icin. Boyle olunca vicdanini daha hissediyor herhalde hirsiz kardes. Ne yapacaksam bu hurda bisikleti bilemiyorum. Neyse buna sukur diyelim.

Canim bisikletim ve ben adli fotograf gelsin, bugun gidecegimiz parkin arka sahnesi ile..


vivaldi

Kac gundur dinledigim radyoda hep bu parca denk geliyor. Vardir bir hayir deyip buraya da ekleyeyim bari.

Violin Concerto in A minor - Vivaldi

Pittsburgh

Amerika'nin kuzey dogusunda yer alan celik ve komur endustrisi ile Zonguldak'i hatirlatan bir sehir Pittsburgh. Ne cok buyuk, ne cok kucuk bir sehir. Kuzey doguda olmasindan kaynakli cokca yagmurlu, oldukca yesil. Amerikan sehirleri arasinda en eskilerden biri oldugundan mimari acidan oldukca zengin.


Gorulmesi gereken yerler: Mount Washington(sehrin mazarasi cok hos buradan- yukaridaki fotograf buradan cekildi), sehrin ortasindaki kale gibi hapishane, Pittsburgh universitesi civarindaki katedral ve kilise. Pitssburgh universitesinden biraz otede yer alan Carnegie Mellon universitesi, burasi biz bilgisayar muhendisleri icin kutsal bir yer:) Ayrica sanat muzesi, modern sanatlar muzesi ve tarih muzesi. Ben bu sene muze kotami astigimdan gitmedim buralara. Ama giden arkadaslardan biri modern sanat muzesindeki izole odayi cok ilginc bulmus. Tamamen karanlik bir odaymis, karanlik bir tunelden bir ipe tutunarak bu odaya ulasiyormusunuz, ulastiginizda yine karanlik ortamda 15 dakika oturup tamamen izole oluyormusunuz:)

Maalesef cogu zamanim konferans telasi ile gectiginden fotograf cok cekemedim. Cektiklerim arasinda sunlar biraz ilgincti. Paylasayim burada.

(Cok sayida kopru var sehirde, sehir 3 irmagin ortasinda oldugundan, koprulerin coklugu normal.)


(kopruden bir ayrinti)

(kopruden baska bir ayrinti)




(bi kafede otururken cektim.)



(ve sehrin merkezinde yaz yagmuruna yakalandim.)


Pittsburgh'dan bu kadar...

the hottest jazz trompet player: Chris Botti

Pittsburgh'da Chris Botti'nin konserine gittim. Sagolsun katildigim konferans boyle bir etkinlik duzenlemis. Bana da sadece katilmak dustu konsere. Chris Botti trompeti dunyada en yumusak(velvet tone) calanlardan biri. Amerika'da gittigim en guzel konserdi diyebilirim. Tabii bunda Pittsburgh Pop orkestrasinin da payi buyuk. Bu arada Chris Botti'nin 46 yasinda olduguna inanmak zordu:)



Konserin en soft parcalarindan biri:

Cinema Paradiso (Benim de en sevdigim filmlerden biridir)



Iyi dinlemeler

ucusa gecmek


Onumdeki bir ayin ucus plani: Pittsburgh, Chicago, Ankara, Antalya, Sivas, Istanbul, ve tekrar Louisville. Gezmeyi severim de artik yoruluyor muyum ne??

Fotografim Seattle'dan..

bisiklet gunlukleri

Yine bisikletimi aldim, dustum yollara. Hic amacsiz, nereye gittigimi planlamadan surmeye basladim bisikleti. Bir daha dunyaya gelsem hic dusunmeden aylak olurdum.. Biskletim beni aldi, mini-bisiklet ve kaykay yapilan bir alana goturdu. Daha once varligini hic bilmedigim bir yere. Tam bir surpriz oldu bana. Iki saatimi orada gecirdim, guzel bir poz yakalamak adina. Hava kararmaya yakin oldugundan ve bisikletciler hizli oldugundan biraz netsizlik problemi var fotolarda. Ama asagidakilerini herseye ragmen sevdim.

Vertigo







Kay(bol)mak







Bir dahaki bisiklet turuna kadar simdilik bu kadar...

zaman

Duman hayranligim olmasa da su sarkilarini kac gundur defalarca bikmadan, yorulmadan dinliyorum.

Aman aman - DUMAN

Bateristlerini tebrik ediyorum, ozellikle son 1 dakikada cok super calmis cocuk.

bir haziran aksami

Bisikletime atlayip 3 dakika evimin soluna gidince bir mezarlikla karsilasiyorum.
Dun aksam gun batimina dogru yine ayni yerden gecerken su fotograflari cektim.

Gunes Kralligi


Dikilitas Kardesligi


Asuman'in Altinda

bir doga yuruyusu macerasi

Dun hersey cok guzel baslamisti, hava cok guzeldi, bizim buralarin baharinin tadina doyum olmuyor zaten. Heryer ormanlik oldugundan, doga gezisi(hiking) yapmak icin cok uygun bir gundu. Ben de bir arkadasimla birlikte sehrin bir doga gezisi grubunun yuruyusune katildim. Grupta genclerden cok yaslilar bulunmakta, cogu emekli olmus, zamanini boyle gezilerle geciriyor.


Yuruyusu dun yasli amcalardan Bob yonetti, 30 yil once gittigi bir ormana goturdu bizi. Gercekten de hos bir ormandi. Bir golun kenarindan basladik yuruyusumuze ve yokuslu tepelere dogru yola acildik. Bob cok zorlu bir yuruyus olmadigini golden sonra bir yokusu ciktiktan sonra yuruyusu tamamlayacagimizi soyledi. Bunu soylerken guvendigi tek sey 30 yil oncesinden kalan anilariydi. Ne bir harita vardi ortada, ne bir gps aleti. Herkes Bob'a guvendi, basladik yuruyuse. Asagidaki amca Bob olmakta.


Bob'un soyledigi yokusun ardindan bir yokus, sonra bir daha yokus, sonra binlerce yokus geldi. Ben ve arkadasim cok zorlanmadan onlerde gidiyorduk, orman cok huzurlu, yemyesildi, gokyuzunu bile goremiyorduk agaclardan. Gercekten biz cok zevk aliyorduk. Asagidaki kirmizi cantali kiz benim:)
Ama grubun yaslilari yavas yavas alarm vermeye basladi. Bir kadin astim krizi gecirdi. Neyse o biraz iyilesti baska bir kadin (Rowin) kalp sorunu yasamaya basladi. Biz arkadasimla kadina yardim etmeye karar verip, kolundan tutarak ona eslik ettik, biz en arkada yururken diger gruptan epeyce koptuk. Toplam 7 kisi tam ormanin ortasinda bir dagin basinda Rowin'le kalakaldik. Yolun sonu da pek yakin gozukmuyordu. Rowin'in kalbi yokuslara daha kotu tepki vermeye basladi. Her kucuk tepe tam bir kabusa donmustu onun icin. Zaten kadinin kalbi %80 performansla calismaktaymis. Kadin titremeye, yuruyememeye basladi. Biz cubuklardan sedye yapip kadini tasimaya karar verdik. 7 kisilik grubun 3'unun beli sakatti, en guclu iki kisi biz iki kiz oldugumdan koca Rowin'i sedye ile tasima isi fiyaskoyo donustu:) Asagidaki tisortlerden yaptigimiz sedye gorulmekte.

Biz de yere yatirdik onu. Kadinin durumu iyice kotulesmeye basladi. Yavas yavas dudaklari morardi, elleri sogudu, ayaklari sogudu, cirpinmaya basladi, nabzi acayip derecede dustu(dakikada 30'a dustu), tum kani basinda toplandi resmen. Gozleri acik gokyuzune dogru bakakaldi dakikalarca, ne konusuyor, ne nefes aliyordu. Bilincini tamamen kaybetti. Daha once hic olume sahit olmamistim, bir yandan ilginc geliyordu yasananlar, bir yandan korkmaya baslamistik. Ormanin neresinde oldugumuzu bilmiyorduk, sonunda miydik, ortasinda mi? Rowin'in kocasi (uyuz adam)yerimizi bilmedigimizden 911 aramayi istemedi, ama kadinin artik son nefesleriydi, ben zorla insanlari 911 aramaya tesvik ettim.

Bu arada ben Rowin'in agzina biraz su vermeyi basardim. Sudan sonra kadin gozlerini kirpti, tepki vermeye baslayinca dudaklarina daha fazla islattim. Suyun bu kadar guclu yasam iksiri oldugunu bir kez daha ogrendim. Kadin hareket etmeye basardi azicik. Nasil sevindik anlatamam. Bu arada helikopterler tepemizde ucmaya basladi. Ambulans seslerini duyuyorduk. 20 dakika icinde bizi buldu kurtarma ekipleri. Asagida arkadasim kadina destek olmus durumda.


Ormanda kullandiklari ozel motosikletleri ile yanimiza gelen saglik ekipleri hemen mudahale ettiler kadina. Oksijen maskesi ve serumu verince Rowin cevresine daha anlamli bakislar atmaya basladi. Biz de acayip rahatladik.


Toplam iki helikopter, 12 itfaiye araci, 2 ambulans, 3 askeri arac ve 10 tane orman motosikleti ve en az 60 kisilik bir kurtarma ekibi ile Rowin'i yasama donderdik. Bu arada guclu, kuvvetli kurtarma ekibi yorulup tasima isinde de ben ve arkadasimdan yardim istedi. Kadini sedyeyle tasima isini de biz yaptik. Ekiplerin bizi bulmasinin ardindan yarim saatlik bir yokus yukari yuruyus yaptik ve helikopterin bizi bekledigi yere ulastik. Asagiya indigimizde beni ve arkadasimi herkes alkislarla karsiladi. Kurtarma ekibinin sefi elimizi sıkıp, tesekkur etti. Pek bir kahraman hissettik kendimizi. Kurtarma ekibinin cabuklugu, donanimi, ilk yardimdaki profosyonelligi tadire şayandi.



Hayatimda ilk kez birinin yasamini kurtarmaya katkida bulundum ve muthis bir keyif aldim. Ilk kez, acaba doktor mu olsaymisim diye dusundum. Insanlara yardim etmek bilgisayar basinda saatleri gecirmekten cok daha anlamli bir is. Tabii biz sansliydik, kadinin olmesi an meselesiyken yasama dondu, olebilirdi de. Olseydi bu yaziyi yazarmiydim bilmem. Dun gece kadinin gokyuzune sabitlenmis gozleri, gozumun onunden gitmedi. Kotu bir uykunun ardindan, ilk is kalp hastasi annemi arayip sakin yokus yukari cikma demek oldu:) Bugun ogrendigimize gore Rowin'in durumu iyiye gidiyormus. Gelecek donem, okulun actigi Ilk yardim derslerine katilmayi hedeflemekteyim. Hayat surprizlerle dolu. Hazirlikli olmak lazim.

Bir Amerikan macerasi da burada bitti.