persepolis

Bir Iran filmi daha ekleyeyim bloguma. Ust uste iki Iran filmi olacak ama, ne yapalim artik. Bu filmi yazmasam olmaz.


Persepolis cok hos bir siyah-beyaz cizgi film. Yonetmenin hayat hikayesini cizgilerle anlattigi cizgi romandan uyarlanmis. Cizgiler aynen aktarilmis filme. Iran rejimini anlatmasina ragmen filmin anadili Fransizca.

Kucuklugunde rejim degisikligini yasayan kafasi dinle, siyasetle, dogru ve yanlisin tanimiyla cok karisiktir. Allahla konusmaktadir. Buyuyunce peygamber olmayi hedeflemektedir. Ama amcasi solculuktan idam edilince Allah'a kuser. Amcasinin ve diger insanlarin idam edilmesinin adil olmadigini dusunmektedir.

Biraz buyuyunce heavy metal gruplari dinlemeye baslar. Gizli gizli kasetler satin almaktadir. Polislere kasetleri kaptirmamak icin tum yaraticiligiyla degisik yalanlar uretmeye baslar.

Iran-Irak savasi basladiginda ailesi onu Viyana'ya gonderir daha iyi bir egitim almasi ve daha huzurlu bir ortamda buyumesi icin. Viyana'da genc kizlik donemini gecirir. Burada kimlik bunalimi yasar. Asik olur. Aldatilir. Bunalima girer. Genc kizligin ve yabanciligin yasattigi tum sorunlardan bunalir, depresyona girer ve Tahran'a tekrar donmeye karar verir. Burada once bunalimini atlatir. Sonra sanat okuluna baslar, tekrar asik olur. Evlenir, bosanir. Sonra tekrar kendini yabanci bir ulkede bulur.



Film insani siyasi olarak oldukca dusunduyor. Ozellikle gecmisinde darbe ve acilar olan biz Turkiye'lileri oldukca empati kurabiliyor filmin kahramanlari ile. Aile icinde konusulanlarin ilkokul cocuklari arasinda bile siyasi bolunmeye nasil sebep olabilecegi gosteriliyor. Ayni sekilde bati ulkelerinin savasa bakis acisini, dogululara olan onyargili bakis acisini da cok iyi gosteriyor. Kafede oturup savas tartismalari yapmakla savasi yasamak arasinda ucurumsal farklar oldugunu gosteriyor. Yabanci bir ulkede, nereden geldigini inkar etmenin ne kadar aci oldugunu gosteriyor.



Sadece siyasi ve uzucu bir film de degil. Icinde duygu dalgalanmalari var. Ask var. Kahkalarla guldugum sahneler var. Marjane'in anneannesinin Marjane'e ogutleri var. Marjane'in anneannesi filmde en ilginc ve guclu karakterlerden. Marjane'e dogru yolu gosteren, kararlarini almada yardimci olan, feminist bir anneanne. En cok da Marjane'e nerede olursa olsun kendisine karsi durust olmasini ogutlemekte.



Izlenesi bir film. Muzikleri de cok basarili. Soundtrack albumu alinip, tekrar tekrar dinlebilir. Muziklerden iki ornek.





4 comments:

Sera said...

İzlediğim en buruk animasyondu.

nurvenur said...

evet buruktu ama bir o kadar komik ve hayat doluydu. Umarim Oskari alir.

Moonshine said...

Ben de Oskari alamamasina uzuldum bu filmin.. Bu arada filmin cikis noktasi olan cizgi romanlari (Persepolis ve Persepolis II) alip okumayi oneririm. Cok akici okunan ve guzel kitaplar.

nurvenur said...

Iran konulu bir filme Amerikan odulu gitmesi pek olasi degildi aslinda. Yine de bir umuttu iste.

Cizgi romanlari en yakin zamanda edinecegim. Cok tesekkurler tavsiyen icin.