Who the #$&% is Jackson Pollock??

Buralarda insanlar evlerinde gereksiz gordukleri esyalari, kiyafetleri bazi organizasyonlara bagisliyor. Bunlarin basinda Goodwill, Thrift Stores, Salvation Army var. Bu organizasyonlar bagislanan kiyafetleri ve ev esyalarini satip, elde ettikleri parayi hayir islerinde kullaniyorlar genelde.


Iste Who the ... is Jackson Pollack fimi de Thrift store'dan alinan bir tablonun Pollack'in tablosu olma ihtimalini arastiriyor. Bir gun kamyon soforu bir kadin bir arkadasina dogum gunu hediyesi almak icin bir Thrift store'a gidiyor. 5 dolara bir tablo buluyor ve aliyor. Arkadasi bu hediyeyi begenmiyor, kadinda tabloyu evinin bahcesinde diger esyalarla birlikte satisa cikariyor. Tek derdi bu tablodan kurtulmak. Bir resim ogretmeni geliyor evinin bahcesine ve bu resmin Jackson Pollack'a ait olabilecegini soyluyor. Tabii kadin Jackson Pollack'in kim oldugunu bilmiyor. Ama tabloyu o gun satmaktan vazgecip bir bilene gostermek istiyor. Internette Jackson Pollack'in tablolarinin milyon dolarlara satildigini ogreniyor ve gozlerinde dolar isaretleri parliyor varyemez amca gibi.


Bunun uzerine tabloyu sanat uzmanlari gosteriyor. Tablo tam bir Pollack resmi. Ama Pollack'in imzasi yok. Bu da sanat uzmanlarina ikiye ayiriyor. Bir kismi bu tablonun orijinal bir Pollack oldugunu dusunurken diger bir kismi olmadigini dusunuyor. Bir Pollack resminin imitasyonunun imkansizligini bilselerde tabloya Pollack tablosu diyemiyorlar. Somut deliller cok onemli tablonun sahte olmadigina dair. Kadin bir sanat dedektifi tutuyor. Bu detektif Pollack'in atolyesine gidip boya ornekleri topluyor, el izi ornekleri topluyor. Cok ince bir arastirma yapıyor, imza olmamasina ragmen tablonun arkasinda Pollack'in parmak izini buluyor. Ama bu delilleri cok unlu muzelerin sanat uzmanlari kabul etmiyor. Parmak izi, sanat tarihinde pek delil kabul edilmiyor. Yine de bazi resim galeriler kadina 5 milyon dolar teklif ediyor. Kadin resmi 9 milyon asagiya vermeyecegini soyluyor ve hala bekliyor. Tabii kamyon soforu kadin, bu surec icinde resmen Pollack uzmani oluyor, tum onemli sanat uzmanlari ile gorusuyor, kendisini bu konuda egitiyor. Sanat anlaminda kisa surede bir evrim geciriyor.



Filmi ben cok ilginc buldum. Hem Pollack hakkinda cok sey ogrendim. Resimlerini yere serdigi buyuk kanvaslarin uzerine rastgele boya dagitimi teknigi ile yapiyor. Tabii ki kisacik yasaminda tablolarina alici bulmakta hep zorlaniyor. Zengin bir hayati olmuyor. Alkolizmin etkisinden omur boyu kurtulamiyor. 44 yasinda bir trafik kazasinda oluyor. Asaigidaki tablosu, 140 milyon dolara alici buluyor 2006 senesinde. Dunyada satilan en pahali tablolardan biri.


Filmde ayrica bir tabloya nasil paha bicildigi, kimlerin onayindan sonra degerinin ve orjinalliginin anlasildigi gosterilmekte. Degisik bir proses. Kamyon soforu kadinin tablosunun Pollack oldugunu dusunseler bile sanat galerilerinin milyon dolarlar verip riske girmek istmemeleri anlatilmakta. Ben izlerken bilgilendim, eglendim, ogrendim. Bir de Pollack'in en az uc resmini kendi gozlerimle gordugum icin de mutlu oldum.

2 comments:

Günlerin Tortusu said...

Ed Harris'in 2000 yılı yapımı bir filmi de var "Pollock" adında. Filmi oldukça beğenmiştim.

IMDB linki aşağıda:

http://www.imdb.com/title/tt0183659/

Şimdi Türkiye'de bu sanatın içine tükürecek ya da ne var bunu ben de yaparım diyecek adamlar çıkabilir: Birincilere itibar etmem, ikincilere de inanmam.

;)

Kalın sağlıcakla,

nurvenur said...

Birakin Turkiye'yi dunyanin baska yerlerinde modern resimlerin anlasilmasi, toplum tarafından onaylanmasi, begenilmesi cok kolay bir sey degil.

Pollock filmini netflix lsiteme ekledim, en kisa zamanda izlerim, belki burada yazarim. Tesekkurler oneri icin.