

Ulvi, hayatini resmen bu Susuz Yaz'a adamis. Yapimciligini kendisi yapmis, yonetmenligini Metin Erksan. Ama yari yonetmenmis de filmde. Parayi ve tum imkanlari kendi sagladigindan, film benim deyip filmin tek kopyasi ile birlikte Almanya'da Altin ayi'ya katilmis sonra da filmi ABD'ye goturup Oskar'a aday gostertmeyi basarmis. Her zaman filmi kendi cektigini soylemis, Metin Erksan'la aralari bu yuzden bozulmus. ABD'de filmi yabanci yapimcilara, yonetmenlere gostermis, ovguler toplamis, kendini kabul ettirmis. ABD film endustrisinde cok kisa surede taninmis. Cok uzun yillar bu filmi daha cok tanitmak icin elinden geleni ardina birakmamis. Cok fazla para harcamis bu film icin. Buradaki film sektorunden, filmin biraz acik sahnelere ihtiyaci var yorumunu alinca, Almanya'ya gidip Hulya Kocyigit'e benzer birine acik sahneler cektirip filme eklemis. Adam yillarini sadece bu filme vermis. Baska bir filmi cekmeyi veya baska bir filmde oynamayi hic dusunmemis. Kitabi okurken adama biraz acidim dogrusu.

Kitaptan sonra icimi muthis bir "Susuz Yaz" izleme durtusu kapladi. Hafizamin kivrimlarini zorluyorum ama bu filmi izlemedigimi dogruluyor tum beyin kivrimlarim. Bildigim tum illegal yollara basvurdum ama bulamadim filmi. Altin Ayi almis, Oskar'a aday gosterilmis, Ulvi'nin tum hayatini adadigi bu filmi gercekten gormeyi cok istiyorum. Meraklar icindeyim. Nasil yapsam da izlesem?

Konusunu Necati Cumali'nin kisa bir oykusunden almakta film. Ama cogu yerde Ulvi kendi aile yapisindan ve kendi ailesinin basina gelen birkac olaydan etkilenmis, karakterlerin adlari bile Ulvi'nin babasindan, abisinden, yengesinden alinmakta. Susuz bir yazi namus perspektifinden anlatmaktayi basarmis film anladigim kadariyle. Film ayrica hayvanlari ele alma bicimi ile de unlu. Erol Tas'in inegin memesinde sut emme karesi cok tartisilmis mesela.

Her neyse, kitaba (kitabin kapaginda Esmeralda'nin bir fotografi var) donecek olursam. Bu Ulvi gercekten yakisikli, cekici ve zengin boyle olunca tabii ki capkin ayni zamanda. Her ulkede bir sevgilisi var. Ama ayni zamanda Esmeralda'nin tek bir erkekle bile konusmasini son derecede kiskanabiliyor. Latin kulturunde dans etmek cok normalken Ulvi Turk kani ile Esmerelda'nin arkadaslari onunde dans etmesini yasakliyor. Esmeralda'nin kisisel haklarina cok saygili davranmiyor. Kadinin kiyafetlerini bile Ulvi secmek istiyor. Her zaman Ulvi'nin yasam istekleri cercevesinde Esmeralda'nin hayati sekilleniyor. Kitabin sonlarina dogru Esmerelda kendi rustunu hem kendine hem Ulvi'ye ispatliyor. Harvard'i basari ile bitiriyor ve bu iliskiyi de.
Sozun ozu: Kitap biraz kadin haklari acisindan kaleme alinmis. Bu yuzden de cok tutulmus zamaninda. Best seller olmus. Ulvi'nin kadinlara olan tutumu, ne yazik ki cogu Turk ve dunya erkeginde hala mevcut. Yakin gelecekte pek de degismeyecek gibi kadini ikinci planda gorme egilimi. Bu gercegi zaten bildigimden benim acimdan kitabin tek yarari Susuz Yaz'in dunyasini bana acmasi oldu, bir de filmi izlesem tam olacak.
No comments:
Post a Comment