songs from the southern seas


Global Lens filmleri kapsaminda gosterilen Kazakistan'dan Guney denizlerinden sarkilar adli bu filmi seyrettim.

Film, Kazakistan'in bir koyunde gecmekte. Bir Rus ciftci aile ile bir Kazak ciftci aile komsular. Rus ailenin ilk cocugunun dogum sahnesi ile basliyor film. Hem anne hem baba sarisin ve renkli gozlu, ama dogan cocuk esmer, hafif cekik gozlu ayni komsulari Assan gibi. Bu dogan cocuk uzerine, tabii ki Rus koca, Kazak komsusuyla ile karisi arasinda olasi bir iliskiden supheleniyor. Karisi da, komsusu da inkar etse de cocuk tam bir Kazak. Bu cocugun sirrini filmin sonunda anliyoruz. Cok dokunakli ve destansi bir sonu var filmin.


Film, bana ortaokulda ve lisede okudugumuz Orta Asya'ya dayanan kokenlerimizle ilgili bolumleri hatirlatti. At ustunde bozkirda dolasan, gocebe hayat suren, at sutu icen atalarimiz, hala Orta Asya'da o hayati surmekteymis meger. Nedense film benim icin cok anlamliydi, kendimi cok farkli hissettim sonunda, biraz aidiyet duygusuydu sanirim. Filmin sonlarinda ingilizceye cevrilmeyen birkac Turkce cumleyi de salonda anlayan tek kisi olmak da hosuma gitti sanirim.

Filmin farkli bolumlerini ayirt etmek icin perdeye yansitilan kuklalar kullanilmis. Bu kuklalar cok siirimsi bir oyku anlatiyorlar bize. Bir arayisin oykusu bu. Cok cok guzel bir oykuydu.

Ayni zamanda filmdeki sinematografi de cok basarili. Goruntuler super. Daglarin arasindaki koyun manzarasi, at surulurkenki bozkir manzaralari sahane.

No comments: