Mary and Max

Uzun bir Noel tatili... Sekiz gunluk bol kitapli, bol filmli, tembel mi tembel bir ev tatilindeydim. Yarin tekrar is basi yapacagim. Uzun bir sure 8 gunluk bir tatilimin olmayacagini bildigim halde, bir yerlere gitme enerjisi yoktu icimde. Bu sure icinde bol bol kitap okudum yataktan cikmadan, film izledim sabahlara kadar. Yarindan itibaren yine hayal olacak bu istedigim saatte yatma ve kalkmalar. Tatil boyunca bir iki yeni Turk filmi izledim ama kayda deger bir filmle karsilasmadim. Izledigim yabanci filmler arasinda Mary and Max en kayda degeriydi.  Not duseyim buraya dedim.


Bu filmde Mary ve Max mektup arkadasi. Mary Avustralya'da yasayan kucuk bir kiz. Icine kapali. Alnindaki benle herkes dalga gecmekte. Kendini cirkin gormekte. En sevdigi sey yogunlastirilmis tatli sut. Max ise New York'ta tek basina  bir apartmanda yasayan, obezite sorunu olan, duygularini ifade edememe ve insanlarla iletisim sorunu olan biri. Yaninda yuzler adli bir kitap tasir ve insanlarin karmasik yuz ifadelerini bu kitap sayesinde bulmaya calisir. Gulmeyi -aglamayi bilmez. kMax'i filmde Philip Seymour Hoffman seslendiriyor.


Max ile Mary uzun yillar birbirlerine yazarlar. Inisli cikisli bir surectir arkadasliklari. Birbirlerinin sorunlarina cozum ararlar. Bazen Mary ilginc sorulari ile Max'in sinirlarini zorlar, sinir krizlerine sokar. Mary ile Max birbirlerine 25 yil yazarlar. Mary, sonunda piskoloji bolumune girer ve Max'in problemleri uzerine bir kitap cikarir. Bu kitabi imzalayip Max'e gonderir ve Max, Mary'yi bir kalemde siler. Izin almadan boyle birsey yapmasi affedilmezdir. Birbirlerinin hayatindaki en onemli sey bu dostluktur. Mary, Max'in arkadasligi olmayainca derin bir deprasyona girer. Film boyle devam ediyor. Asagida Que Sera Sera (whatever will be) esliginde Mary and Max'den bir kuple.


Oylesine gulluk gulistanlik bir stop-motion degil bu. Mahvedip birakiyor sonunda. Duygular alt-ust oluyor. Hayat herkes icin zor ama kirilganlar icin daha da bir zor. Filmde kendini kabul et, kendini oldugun gibi sev, insanlari degistirmeye calisma gibi alt mesajlar var. Film, aileni secemezsin ama arkadaslarini secebilirsin gibi bir mesajla bitiyor. Bu cetrefilli hayati guzel kilan edinilen dostluklar galiba...

ps: kotu anlarin minimum duzeyde oldugu bir yil dilegiyle..

8 comments:

Deli Anne said...

Çok keyif aldım gene yazından.. hele final içimi tril tiril titretti.. eline, gönlüne sağlık.. Sevgiler yolluyorum çok çok:)

Ferda said...

merhaba,
bloğunuzu tesadüfen keşfetmiştim ve readerima ekledim. uzuun zamandır da sessiz bir takipçinizim. doktora aşamanızı tamamladınız (ben de halen doktoramı yapıyorum ve bitmeye niyeti yok) geç te olsa tebrik edeyim.. özellikle film tavsiyeleriniz hoşuma gidiyor. Bu filmi de şu anda indiriyorum. Seyredicem inşallah boş bir zamanda.. sessiz sessiz takip edip bir teşekkür bile etmemiş olmak istemedim. teşekkürler :)

nurvenur said...

Merhaba Ferda,
Iyi ki yazdin. Yazilarimin okunmasi beni mutlu ediyor. Artik cok yazamayorum is guc yogunlugundan ama senin gibi okuyucularimi farketmek yazmayi birakmamaliyim dedirttiyor.
Doktora biraz cetrefilli bir yol ama sabirla ve azimle bitiyor. Umarim sorunsuzca sen de bitirirsin.
Sevgiler..

nurvenur said...

Deli Anne,
Ben de sevgiler yolluyorum. BilimSelim'in kotalarinin oldugu yazini cok begendim ben de. Yeni yilda bol sanslar.
Sevgiler.

Moonshine said...

Ben de com begenmistim Mary & Max'i ve gercekten com etkilenmistim. Izledikten sonra da Asperger sendromu uzerine epey yazi okumustum. Gercekten insanin icine isleyen bir film. Tatilini de rahatlatici bir sekilde gecirmene sevindim :)

Ferda said...

Filmi izledik, çok teşekkürler. Bu filmle ilgili bloğumda yazmayı düşünüyorum üşenmezsem .. :) Sizin bloğunuzu da linkleyeceğim..

nurvenur said...

Umarim sevmissindir filmi Ferda.

Ferda said...

sevdim :) teşekkürler
http://davulfirin.blogspot.com/2012/01/mary-ve-max.html