bahar'a ovgu

Bizim buralarin kisi gercek kis gibi degil. Aralik, Ocak, Subat aylarinda gunduzleri sicaklik 20 derece civari. Hergun neredeyse gunesli. Yagmur bile dogru duzgun yagmiyordu son iki hafta haricinde. Boyle olunca, Subat'in basinda agaclarda kendini gosteren pembe, beyaz cicekler icimde hicbir duygu kipirdamasi dogurmadi. Baharda insanin icinin civil civil olmasi ici cetin bir kis gecirmesi gerekiyormus.


Her ne kadar ciceklenen agaclar karsisinda birsey hissetmesem de yeseren tepeler beni mutlu ediyor bu yeni mekanimda. Buranin bahari, Subat-Mart civari yesillenen tepeler demek. Oyle kurak bir yil geciyorki, bu tepeler cok uzun sure yesil kalmayacak. Ben de hazir yesil tepe bulmusken bol bol Kaliforniya usulu baharin tadini cikariyorum. Bugunku kilometrelerce suren inisli cikisli yuruyusten bu posttaki kareler kaldi.


Bu bolgenin gecim kaynaklari sarapcilik ve hayvancilik. Boyle olunca tepelerde bol bol otlayan inekler goruyoruz.




Birlikte yuruyus yaptigimiz arkadaslar bana malzeme cikarttilar.


Baharla birlikte kis uykusuna yatan hayvanlarda uyaniyor. Gecen hafta bu parkta tek basima yuruyus yaparken bir dag aslani ile burun buruna geldim. Bugunse su yilanla karsilastik. Amerikali arkadaslarim ellerine aldilar, oynadilar. Yilanin S cizerek suzulusu hostu. Sanki surtunmesiz bir ortamda kayiyordu. Beni urkutuyor yilanlar. Acaba kulturel farklilik mi?


Cetin bir kistan cikan  herkesin bahari kutlu olsun!!! Bu mahveden havalar senlendirsin gonulleri...

No comments: