Pi'nin yasaminda, Hindistan'dan Kanada'ya gocen bir aile var. Bu aile yanlarinda hayvanat bahcelerini de goturuyor. Cesit cesit hayvan bir gemide. Bir tur Nuh'un gemisi. Bas karakter(Pi), o zamanlar ergen ve Hindistan'da tam bir kiza asik olmusken, vatanini ve kizi terketmesi cok koyuyor ona. Uzun ve huzunlu bir gemi yolculuguna cikiyorlar. Atlas okyanusunun firtinalari, bu umut dolu gocu alt ust ediyor. Ve Pi, bir kaplan ile kucuk bir can kurtarma sandalinda buluyor kendini, okyanusun ortasinda. Bundan sonrasi, bir yasam mucadelesi... Bundan sonrasi, bir gorsel solen. Ang Lee cosmus.
3 boyutlu izledigim Pi'nin yasaminda, Ang Lee gorsel bir siir yazmis. Denizin ustunu ve altini birlikte gosterdigi sahneler akilda en cok kalanlar. Baliklarin ucustugu sahneler super. Gokyuzundeki yildizlarla, denizin altindaki baliklarin siiri bu film.
Tabii diger basrolde bir kaplan (Richard Parker) var. Film'de onun da yasam savasi anlatiliyor. Kaplan, vahsi ve yirtici olmaktan cikip bir yol arkadasina donusuyor. Ozellikle, kopegimden sonra hayvanlara olan muhabbetim muthis arttigindan, filmdeki kaplani cok sevdim.
2 comments:
fena halde canım çekti. Sen böyle güzel yorumlayınca da tamamdır diyorum..
Seneler önce kitabını okumuştum ve sevmiştim bayağı. Filmine (çok övgüsünü duysam da) hala gitme fırsatım olmadı. Ama sinemalardan çıkmadan 3 boyutlu olarak ben de izlemek istiyorum. Umarım kısmet olur!
Post a Comment