agit

Bazen Turkiye gazetelerine bakmaya korkuyorum. Nasil bir felaket haberi okuyacaginizi hic tahmin edemiyorsunuz. Buradan kotu haberleri okumakla Turkiye'den o haberleri okumak farkli. Buradan okuyunca bir akrabanizi kaybetmis kadar kotu oluyorsunuz.

Bu sabah da Isparta'da dusen ucak ayni seyleri yasatti. Yogun bir gunum olmasina ragmen kilitlendim resmen. Belki olenler arasinda benim gibi universite mensuplari oldugundan, belki benim de iki yil once benzer bir DPT toplantisi icin Isparta'ya gidisimden. Iki uc gunlugune bir is icin bir sehre gidiyorsunuz, kafanizda yapilmasi gereken onlarca isin listesi, toplantida sunacaginiz calisma, geziden dondukten yapmaniz gerekenler, gormeniz gerekenler, sizi kimin karsilayacagi hersey planlanmis. Tek "olum" yok planlar arasinda.


Haberleri kisisellestiriyorum sanirim. Oyle olunca, tv'den duyup baskalarinin felaketi olmaktan cikiyor yasanan felaket. Ayni hisleri Disisleri bakanligi servisinin Batikent kavsagindaki kazasinda da hissetmistim. Hergun ben de ayni kavsaktan bir servis araci ile isime gitmekteydim. Olen insanlar da benim gibilerdi. Simdi de oyle, benim gibi insanlar, hic ummadiklari anda olduler. Nur icinde yatsinlar..

Yansimalar'dan "agit" dinleyelim onlar icin.

No comments: