multeciler

Yasadigim sehrin en ilginc yanlarindan biri, yogun multeci populasyonunun olmasi. Ne cok buyuk, ne cok kucuk olan bir sehir oldugundan, multeciler ABD vatandasligini alana kadar bizim sehirde kaliyor. Boylece baska bir ulkede yasamanin zorluklarini ve gecmislerindeki acilarla basetmeyi bu sehirde az cok beceriyorlar. Mesela, Turkiye'de genelde multeciler Bursa, Eskisehir, Kastomonu gibi sehirlerde yasiyor.


Genelde multeciler, savas sırasinda ulkelerini terkedip yeni bir yer arıyorlar. Bizim sehrin, en eski ve en buyuk multeci grubu Vietnamlilar. Vietnam savasi sirasinda ve sonrasinda binlerce Vietnamli buraya yerlesmis. O zaman gelenlerin cocuklari universite mezunu simdi.


Gecenlerde burada buyumus Vietnamli bir film yonetmeni ailesi ile ilgili bir belgesel yapmisti. Onu izlemeye gittim. Babasi 30 yil once savas sirasinda buraya gelmis.Orada askeri pilotmus. Komunizme karsi cikip ulkesini terketmis. Daha sonra kendisini vatan haini gibi hissetmis. Her zaman sucluluk yasamis. ABD'ye asla adapte olamamis. Bir tane bile arkadasi yokmus. Vietnamlilarla da arkadaslik kurmuyormus sucluluk hissinden dolayi. Ailesini 30 yildan beridir hic gormemis. Ailesi de ulkeyi terkettigi icin onu reddetmis zaten. Yani dertli mi dertli bir oyku. Cok zor bir surec multecilerin hayati.


Multeci olmak icin Birlesmis Milletlere basvuruluyor. Birlesmis Milletler, o kisiye bir ulke bulana kadar, o kisiyi baska bir ulkede bekletiyor. Bu bekleme sureci genelde cok stresli bilinmezliklerle dolu oldugu icin. Mesela Iran'li veya Afgan'li multeciler Turkiye'de 3-4 yil bekleyebiliyorlar. Sonra Birlesmis Milletler uygun bir ulke bulup o ulkeye gonderiyor multecileri.


Benim sehrimde farkli bolgelerde farkli mahalleler var. Bosna mahallesi, Somali mahallesi, Vietnam mahallesi gibi. Her mahallede o ulkeye ait bakkallar, restoranlar var. Biraz kendi aralarinda grublasiyorlar ama gayet normal bu egilim.



Multeciler bizim sehre genelde Katolik Vakfi tarasindan getiriliyor. Bu vakif ve devlet, insanlara ilk 6 ay maas bagliyor. Ingilizce dersi veriyor. Is bulmaya calisiyor. Eger is bulurlarsa bu yardim kesiliyor, bulamazlarsa bir miktar daha devam ediyorlar yardima. Gencler kolejlerde egitim alabiliyor.

20 yas altindaki insanlar muthis uyum sagliyor, okula gidip, Ingilizce'yi cabucak ogrenip guzel isler buluyorlar. Ama 30 yas ustu gelenler alisma surecinde cok zorlaniyor. Dili ogrenemiyorlar. Daha cok aci cekmis olduklarindan, gozlerinde hep bir keder var. Tek istedikleri huzurlu bir ortamda normal bir sekilde yasamak. Hicbir zaman buraya ait hissetmiyorlar kendini, ama cocuklarinin gelecegi adina burada kit kanaat yasamaya razilar.



Son birkac yildir yogun bir Irakli multeciler gelmekte. Benim epey bir Irak'li arkadasim oldu. Bu arkadaslar genelde Irak'ta iyi egitimler almis. Gecen hafta bir gazeteciyle tanistim mesela. Irak'ta savas sonrasi Sam'a gitmis. Orada gazatecilik yapmis. Ama Ingilizcesi o kadar kotu ki. Burada benzer bir is bulmasi cok zor. Adama cok uzuldum. Baska bir Irak'liya Ingilizce ogretmeye calisiyordum. Adamcagiz Arap harflerini bile okuyup yazamiyor birak Latin harflerini. Ingilizce'yi ogretmek de daha bir zorlasiyor bu durumda.

Farkli multeci gruplarinin farkli egilimleri var. Mesela Bosna'li multeciler cok modern, egitimli, cok iyi isleri var. Bosna'li bir multeci arkadasim var, devamli futbol hakkinda konusuyorr benle:)

Somali'li multecilerde kadinlar ile erkekler arasinda muthis bir ayrim var, erkekler birden fazla kadinla evli, bir duzine cocuklari var. Cok iyi niyetli misafirperver insanlar. Gulunce gozlerinin ici guluyor. Erkekleri fena asiliyor. Normal bir konusmayi yanlis anlayip evli miyim bekar miyim diye soruyorlar. Bu da kulturel farklilik, ne yaparsiniz artik?


Kuba'li multeciler cok acik fikirli genelde, dans muzik icice hayatlarinda, cok neseli insanlar. Seviyorum onlarla birlikte olmayi. Irak'li multeciler beni kendilerinden sayiyor. Turk tv'leri izledikleri icin Turk sanatcilari cok seviyorlar. Tabii en sevdikleri Ibrahim Tatlises. Benim de sevdigimi dusunup hemen onun adini soyluyoyorlar. Yeni gelenler arasinda Husnu Senlendirici'nin ismi de bol bol gecmekte.


Sonsoz: Amerika'da yaptigim en guzel seylerden biri, multeci grubunda gonullu destek olmakti. Hayatima cok sey katti. Bir kelime bile ogrenmek onlar icin cok onemli. Cocuklarinin odevlerine yardim etmek cok guzel. Cok farkli yasam oykuleri var. Onlarin yaninda savassiz bir ortamda dogup buyudugum icin sukurler ediyorum. Dogru duzgun egitim aldigim icin sukurler ediyorum. Ulkemi veya ailemi istedigim zaman gorme luksum oldugu icin sukur ediyorum. Onlardan cok sey ogreniyorum. Muziklerini, kulturlerini, yasam sekillerini. Bir ulkenin insanlari ile kisisel iliskiler kurmak, o ulke hakkindaki onyargilarinizi tamamen yok ediyor. Cok farkli bir deneyim.

Tavsiye: Eger sehrinizde multeci gruplar varsa siz de onlarla temasa gecip hayatinizi onlarin deneyimleriyle zenginlestirebilirsiniz. Hem de onlarin uyum surecine bir nebze katki saglarsiniz. Okulunuzda yabanci ogrenciler varsa onlarla ara sira gorusmeye calisin. Bazen o kadar kendimize odaklaniyoruz ki, hayatin anlamini kaciriyoruz. Baskalarina gonullu yardim etmeniz hayatinizi cok zenginlestirecek.

1 comment:

Moonshine said...

Multeciler dosyani buyuk bir ilgiyle okudum, cok sagol bu dunyanin kapilarini araladigin icin bize :)
Benim de Bosnali arkadaslarim gercekten dedigin gibi cok iyi egitimli ve kendilerini kurtarmis insanlar.

Selamlar

Moonie