bir bilim adaminin romani

Doktora programinda olup da motive eksikligi sikintisi ceken ben, careyi "bir bilim adaminin romanini" okumakta ariyorum. Kitabin motive anlaminda pek faydasi dokunmadi maalesef. Ama kitaptan cok sey ogrendim diyebilirim. Kitap Mustafa Inan'i Oguz Atay'in agzindan anlatiyor. Oguz Atay, Mustafa Inan'in ogrencilerinden biri. Kitap biraz da Tubitak'in ve Cahit Arf'in onculugunde insanlara bilim aski vermek icin hazirlanmis. Kitabin dili ve kurgusu oldukca basit. Ortaokul ve lise ogrencilerine yonelik yazilmis gibi duruyor. Oguz Atay'in bir kitabini okuyormus gibi hissetmedim kendimi. Ozellikle Tutunamayanlar'i okuyan birisi olarak bu kitabin yazarini hic taniyamadim. Bu kitap bir biyografi ve beklentileri ona gore ayarlamak gerek belki.

Kitabin kahramani Mustafa Inan dogustan hoca, ogretmeyi seviyor. Dogrusu bilim adamindan ziyade cok iyi bir ogretici demek daha dogru olur Mustafa Inan'a. Topluma olan gorevini daha cok insanlara birseyler ogreterek tamamliyor. Muthis bir zekasi ve matematik yetenegi var. Bunun yaninda edebiyata, sanata, dile, farkli dinlere ve kulturlere ilgisi var. Dusunmeyi, merak etmeyi seviyor. Bunun yaninda sosyal bir yaratik, tum toplantilarin vazgecilmez elemani, konusmalari herkes tarafindan ilgi ile dinleniyor. Kitapta onun Adana sivesi ile yaptigi tatli sohbetleri, verdigi konusmalari o kadar cok ovuluyor ki, keske birileri bir konusmasini kaydetseymis de simdi youtube'dan dinleme-izleme sansimiz olsaymis diye dusunmekten kendimi alamadim.


Mustafa Inan Turkce'de kullanilan kelimelerin nereden geldigini arastirmis. Birkac tanesini buraya koyayim.
"-Sandvic: 18. yuzyilda yasayan Earl of Sandvic, kumarbazin biriydi. Kumara oylesine duskundu ki, yemek yemege oturacak vakit bulamiyordu. Bir yandan kumar oynuyor bir yandan da ekmek dilimlerinin arasina koydurdugu sogus etleri yiyordu.
-Boykot: Ilk boykot, Irlandali arazi sahibi Mister Boycott'a karsi 1880'de yapilmis.
-Nikotin: Mosyo Nicot tutunu Fransa'ya getirerek nikotin denilen zehiri basimiza bela etmis.
........ " Sayfa 166

Bir de Mustafa Inan'dan birkac ozlu soz akatarayim:
"Cocuklarimiza durmadan tekrarliyoruz: muhakkak yabancı dil ogren! "Dusunmeyi ogren!" derseniz bir hakaret oluyor. Dusunmeyi ogrenmek de, herhalde yalniz dusunmenin kanunlarini bilmek degildir. Belirli problemleri cozebilmek icin elbette belirli bilgileri ogrenmek gereklidir; fakat bence onemli olan, asil gucluk, problemleri kurmaktir. Cogumuz problemleri yanlis kurdugumuz icin, daha bastan cozumsuzlukle karsilasiriz."


Sonuc:
Ozellikle akademik hayati planliyan ya da kendini muhendis hisseden herkesin zevkle okuyabilecegi bir kitap.

1 comment:

tayfun said...

hımm, "tutunamayanlar"ı bitiremeyen birisi olaraktan kitaba başlayabilirim. hem motivasyon sıkıntısı hem de oğuz atay okudum diyebilmek için :)