dogada kalis


Gecen hafta sonu Smoky Mountains'da ilk backpacking(Turkcesi varmi?) deneyimimi yasadim. Backpacking sirt cantaniza dogada yasayabilecegeniz tum ekipmanlari koyarak dogaya karismak demek. Kampciliktan temel farki, kampcilikta onceden belirlenmis alanlara cadirinizi kurup orada birkac gun kaliyorsunuz. Arabanizin yakinina cadirinizi kurarsaniz, ne yurumek zorunda kaliyorsunuz, ne yukunuzu tasimak zorunda. Backpacking'e gore daha komforlu, daha dinlendirici, arkadaslarinizla daha eglendirici.


Sirt cantaciliginda ise, cantaniza herseyi yukleyip yuruyus guzergahi uzerinde farkli yerlerde konakluyorsunuz. Kampcilikla doga yuruyusunun birlesimi. Her aksam farkli bir yere cadirinizi kuruyorsunuz. Bu da size biraz daha ozgurluk kazandiriyor. Kampcilikta goremeyeceginiz cok daha fazla guzelligi gorebiliyorsunuz. Bu ozgurlugun bedeli kendinizi hamal gibi hissetmeniz.

10-15 kiloluk cantalarla daglara inip cikiyorsunuz, vucudunuz 'ne yapiyor bu?' diye soruyor.
Ayaklariniz isyanlara geciyor, hem inisli yokuslu dag patikalarinda kilometrelerce yuruyorsunuz, hem o yuku tasiyorsunuz, zevkten ziyade bir tur Cin iskencesi veya komondo egitimi. Akli basinda insanin yapacagi birsey degil. Yine de beklenmedik doga ortusu sizi biraz mutlu ediyor iste.

Biraz gittigimiz mekan hakkinda bilgi vereyim. Smoky Mountains, ABD'nin orta dogusunda yer alan bir milli park. Unlu Apalachain patikasinin guney ucu. Daglarin cevresinde her zaman sis bulutu oldugunda adina "dumanli daglar" denmis. Icinde sayisiz gol, selale, irmak, cay, dere bulunmakta. Bununla birlikte vahsi hayvanlari(siyah ayi ozellikle) ve kendine ozgu yaban cicekleri de var. ABD'nin en fazla ziyaretcisi olan milli parki imis.Asagidaki selalenin onundeki sahis benim.


Park motosiklet kullancilari arasinda oldukca populer anladigim kadariyla. Onlarca motosikletli birlikte doganin ve motosiletin tadini cikariyor. Onlari gorunce, "Zen ve Motosiklet Bakim Sanati" kitabini hatirlamadan edemedim. Turkiye'deyken okudugum bazi kitaplar, buradaki yasam aliskanliklarini gorunce daha anlam kazaniyor gozumde.



Inisli cikisli cok guzel yollar var parkta, tum yokuslarin tepesinde muthis manzaralar var. Otoban'dan cikip tam ormana girecektik, yanlis bir yola sapmisiz, boylece orman icinde uzunca bir surus yasadik diger kampci arkadasimla. Ama ben bu kaybolmadan hic sikayetci olmadim kendi adima. Iyiki gps'im yok da kaybolduk dedim icimden.


Smoky mountains'da sirt cantalarimizla 40 km doga yuruyusu(hiking) yaptik. Burada, bu backpacking olayi icin acayip bir piyasa gelismis, igneden iplige herseyin hafif versiyonunu marketlerde bulabiliyorsunuz. Sirf bu malzemeleri satan dukkanlar var, insanlar da bu dukkanlara surekli gidip yeni ne cikmis diye kontrol ediyor. Diger kampci arkadaslar devamli piyasaya cikan yeni urunlerden bahsettiler 3 gun boyunca. Dogayla, ticareti tamamen ayirmis olan kafam bir sure sonra isyan etti. Insanlar resmen tuketim toplumunun koleleri burada. Bir cantalari var diyelim 300 dolarlik, sirf 10 gram hafif bir canta icin 600 dolar veriyorlar. Herhangi bir mantik yok yaptiklarinda. Kamp boyunca da devamli bu yeni urunlerini gosteriyorlar, saatlerce muhabbet yapiyorlar bunun uzerine. Bu tuketim anlayisi genel anlamda tum Amerika'larda gozukmekte. Fotografcilarla da benzer ozellikler var mesela, devamli yeni cikan urunlerden bahsediyorlar ama cok siradan fotograflar cekiyorlar.

Ben bu ilk backpacking deneyimimde ogrendigim ve gerekli buldugum urunleri siralayim.
  1. Canta: Backpacking icin ozel dizayn edilmis cantalar var. En pahali malzeme bu olmakta. Cok gozlu, cok hacimli, hafif cantalar kullanisli oluyor. Belinize destek veren bir kemeri olmali cantanin. Boylece tum yuku omzunuza degil poponuza veriyorsunuz ve daha az eziyet cekiyorsunuz.

  2. Yuruyus botu: Ayak bileginizi saran, su gecirmeyen, gorteks, alti kaymayan, hafif bir ayakkabiniz olmali.

  3. Cadir: Cadiriniz ne kadar hafif ve cabuk kurulur olursa o kadar iyi. Bazi cadirlarin tepelerinde sineklik beziyle kapli acikliklar vardi. Bu tur bir cadir alirsaniz, gece gokyuzundeki yildizlari gonlunuzce seyredebilirsiniz.
  4. Uyku tulumu: Gece daglar soguk olmakta, o yuzden soguga dayanikli bir uyku tulumu tavsiye edilir. Bunun da en hafifi, hacmi en az olani ve en soguga dayaniklisi makbul.

  5. Mat: Uyku tulumunun altina seriliyor ve size biraz rahatlik sagliyor.

  6. Ocak: Cok kucuk ve hafif olan ocaklar mevcut. Altindaki gazi ayrica satiliyor. Bu ocak firtina dolayisiyla elektriksiz kalinca ilk yardima kosabilir.

  7. Su filtresi: Suyumuzu irmaklardan sagladigimiz icin su filtresi de onemli. Bir ucunu suya birakip suyu pompaliyorsunuz, ortadaki mekanizmada suyunuzu aritiyor. Aritirken suyun tum lezzetini de aliyor. Milli parkta soyle bir su iceyim hayallerim husrana donustu bu aletle.
  8. Su isitma kapi: Hafif bir kap alabilirsiniz


  9. Kurutulmus yiyecekler: Bu yiyeceklerin uzerine kaynamis suyu dokup 10 dakika bekliyorsunuz ve gorece lezzetli bir yemege kavusuyorsunuz. Cok hafif olduklarindan yuk olmuyorlar. Uzun backpacking yolculuklarinda dusunulebilir.

  10. Su icme sistemi: Bu sistem sirt cantaniza yerlestiriliyor, sirt cantalari bu sistemi destekliyor, agziniza yakin bir yere emzigi yerlestiriyorsunuz ve oradan iciyorsunuz suyu, boylece susadiginizda durmaniza veya dengenizi kaybetmenize gerek yok.

  11. Yurume cubugu(pole): Bu cubuklar katlanabiliyor ve cok az yer kapliyor. Irmaktan gecerken veya zorlu bir patikada dengede kalmanizi sagliyor. Ben bir agac dalini tercih ettim kendi adima.



  12. Ilk yardim seti: Benim en buyuk sorunum su toplayan ayaklarim oldu, bir sure sonra cok aci veriyor. Ilk gun sonunda her yeriniz tutuluyor ayrica. Bir de bocekler sokabiliyor. Gunes gecmesi sonucu basiniz da agriyabiliyor. Dusup bir yerlerini kesmeniz de olasi. Bu tur durumlari dusunerek kucuk bir ilk yardim seti hazirlayabilirsiniz.
  13. Hafif bir terlik: Aksam bottan ayaklarinizi cikardiginizda giyebileceiginiz yedek bir terlik kullanisli olabilir.
  14. Hafif bir ceket: Sabah cadirdan cikinca hava soguk oluyor.
  15. Gunes gozlugu- sapka
  16. Yedek corap: Corabiniz ilk gun sonunda su icinde kaliyor. Yedek coraplari kesinlikle tavsiye ediyorum.
  17. Cakmak ve kucuk bir caki
  18. Kucuk bir temizlik seti: dis macunu- dis fircasi- el temizleme jeli- tuvalet kagidi
  19. En degersiz fotograf makineniz, dusurme ihtimaliniz cok yuksek, sakin slr'inizi alip gitmeyin.
  20. 1000 saatlik isik veren kafaniza gecireceginiz lamba--> gece yer yon bulmada faideli
Sonuclar:
-Pozitif yanlar: kamp atesi etrafinda toplasmak, derelerden gecmek, selalede nefeslenmek, irmak sesiyle uykuya dalmak, kayan yildizlarin varligini tekrar kesfetmek, kus sesleriyle uyanmak, yenilenmek, Karadeniz yaylarinda sirtlarinda tutun tasiyan iki buklum kadinlarla empati kurabilme yetenegi gelistirmek, dogada 3 gun gecirince duzelen uyku problemi:)
-Negatif yanlar: o kadar yuku sirtta tasimak, sisen ayaklar, her noktasi tutulan vucudunuz, kabaran kredi karti borcu, gece ormanin icine mecburi yolculuklar

Gelecek calismalar:
Her ne kadar doga guzel olsa da bunyeyi bu kadar zorlamanin hicbir alemi yok, normal araba ile bu esyalari tasiyip, hergun farkli yerde kamp kurup, gun boyunca cantasiz bir sekilde yuruyus yapmak daha mantikli. En kisa zamanda bunu deneyecegim baska bir ormanda.

Tesekkurler:
Tum tuketim aliskanliklarina ragmen yardimlarini esirgemeyen, tum malzemelerini benimle paylasan kamp ahalisine tesekkurler:)

(Bir de referanslari koysam tam bir akademik bildiri olacakti:), fotograflarin sadece ilk 4'u benim )

9 comments:

A. Murat Eren said...

"Benim en buyuk sorunum su toplayan ayaklarim oldu, bir sure sonra cok aci veriyor. Ilk gun sonunda her yeriniz tutuluyor ayrica. Bir de bocekler sokabiliyor. Gunes gecmesi sonucu basiniz da agriyabiliyor. Dusup bir yerlerini kesmeniz de olasi."

Hehe

Ben de Kincaid Lake dolaylarında yaptığımız primitive camping ardından "aklı başında insanın işi değil bu" demiştim. Sizin de yazınızı öyle bitireceğinizi, insanlara doğru yolu göstereceğinizi, böyle kamp yapayım, hiking yapayım diyen gençlerimizi evde oturup dışarıya hiç çıkmamanın ne kadar anlamlı olduğuna ikna edeceğinizi düşünmüştüm.

Fakat şu hali ile yazınızı okuyanlar gitmeye filan kalkışabilirler. Hatırlatmak istedim :p


Selamlar.

nurvenur said...

Yok yok guzeldir dogada olmak da, sirtina yuku alip daglara cikmak zor is, bana gore degilmis.

Yazini okumustum onceden, hafiften korkmustum da dogrusu ama yine de yildiramadin beni:)

Moonshine said...

Ne guzel boyle dogayla icice aktivitelere katilmak.. Verdigin bilgiler icin cok tesekkurler!

Benim bir sirt probleminden dolayi cok agir yuk tasimamam gerekiyor hic bir zaman. O yuzden hic bir zaman boyle bir aktiviteye katilabilecegimi sanmiyorum, cok zor gorunuyor gercekten, takdir ettim seni! Ama ozenmedim degil guzel maceraniza :)

nurvenur said...

Moonie,
Bizim yaptigimiz gibi cadirlari tasimaniza gerek yok. Kamp yerleri cok guzel. Orada kampinizi kurup yuruyus yapabilirsiniz. Doga cok rahatlatici. Her PhD ogrencisi kendini dogaya atmali bence:)

Sevgiler

Düygü the Biyolokum said...

nurvenur, su filtresini sormuştun bana gitmeden önce değil mi? hangi markadan aldın? Anladığım kadarıyla memnun kaldın değil mi? Yani suyun tadını bozması dışında :)

Ben bugün kendimi kaybedip şu hamaklardan ısmarladım.

http://www.rei.com/product/736088

Bir dahaki kamp ve hiking maceramızı heyecanla bekliyorum (Meren Bey'e duyurulur :)

A. Murat Eren said...

Bence nurvenur bir ara New Orleans'a doğru da gelsin, French Quarter'da hiking yapalım.

nurvenur said...

Benim de bu Eylul soyle guneylere dogru inesim var. Cok isterim French Quarter'da birlikte hiking yapmayi:)

Düygü the Biyolokum said...

Harika fikir! Gece de St. Louis katedralinin kenarına çadır kurarız.

(Bu arada bu ciddi bir davet, ama seni Eylül'de değil, Ekim'de ağırlayabiliriz. Eylül boyunca kanapemiz dolu).

nurvenur said...

Ben bu sene gercekten ciddi ciddi New Orleans'i dusunuyordum. Hatta Agustos'ta bir konferansa gelecektim son anda iptal oldu. Ben de Eylul'de yogunum. Ekim'in ortasinda da Yosemite National Park planim var. Ekim sonlarina dogru ben de daha uygun olurum. Kesin haberlesip, ayarlayalim bir kamp. Ikinizle de tanismayi coook isterim:)