Birkac Oskar adayi film

Oscar adaylari aciklandi bir bir. Odule aday gosterilen cogu filmi izlemisim. Filmlerin bir ustunden geceyim dedim.


Social Network: Bu filmi izledikten sonra facebook uyeligimi iptal ettim. Bu kadar ruh hastasi bir adamin sahip oldugu bir siteye uye olmayi bunyem kabul etmedi. Zaten Facebook'un artik cilki cikmisti, bahane ariyordum cikmak icin. Herneyse, filmde Jesse'in performansi iyiydi. Zaten hizli konusan bir tip. Normal davranislari Mark'tan pek farkli degil. Ciktigi programlarda da konusmadan bihaber. O yuzden ne kadar iyi oynamis bilemiyorum. Zaten Mark da kendisi gibi bir tip. Kisisel sinirlarini astigini dusunmuyorum bu rolle. Justin Timberlake 'sinir bozucu Sean Parker' rolunu gayet iyi oynamis bence. Allah beni bu Sean Parker ve Mark Zuckerberg gibi tiplerden uzak etsin. Film,  avukat dizileri standardinda bir filmdi. Bizim labda sosyal aglarla ilgili arastirmalar yapiyoruz, o yuzden tum arkadaslar hemen gormek istedi filmi ama herkeste bir hayal kirikligi.10 uzerinden 5 veriyorum.



127 saat: Simdi bu filmle cok fazla kisisel iliskilendirme yapabilirim. Neredeyse, ben de her hafta dogada yuruyusu (hiking) yapiyorum. Baska her tur doga sporuna da az cok karistim. Filmi, sehrin doga yuruyusu grubuyla izleyecektim. Ama cogu uye, "bu tur bir salaklik yapan bir adamin oykusune para vermem" gibi cok sert elestiriler getirdiler. Ben de onlar para vermiyorsa ben de vermem dedim, gitmedim. Bu Aron Ralston zamaninda cok unlu olmus ve bu isi yapan insanlardan da cok elestiri yemis. Doga'da belli patikalar var burada, bu patikalardan cikmak etik degildir. Hele bu patikalarin disina tek basina kimseye haber vermeden cikmak hic akil kari degildir. Bu yuzden yaptigi cok yanlis. Filme gelecek olursam. Utah goruntuleri super. Utah'da Monument Valley'e gitmeyi ben de cok istiyorum. Umarim gidebilirim bir iki yila kadar.


Filmde Aron'un yasadigi duygular ve gecmise donusler cok iyi yansitilmis. Bazen, korkunc birsey olur, buyuk bir kaza gecirirsiniz kucuk bir hata ile. Beyniniz devamli o hatadan bir iki saniye oncesine gitmek ister, o zamana gidip o hatayi yapmamayi istersiniz. Tekrar tekrar yasarsiniz o birkac saniyeyi. Olayin oncesine gidersiniz, son 15 dakikayi analiz edersiniz, o gun olanlari analiz edersiniz. Beyniniz, kazayi degistirmek icin her turlu senaryoyu uretir. Soyle yapsam, boyle olmayacakti, dersiniz. Zaman duygusunu kaybedersiniz, kabuslar gorursunuz. Anlik tesadufleri bir bir degistirmek istersiniz. Bazen araba'da solunuza bakmazsiniz, bir araba gelip carpar, belki en sevdiginizin yasamina mal olur o saniyelik hata. Bazen sinavda baslangicta yaptiginiz kucuk bir hatadan dolayi sifir alirsiniz, beyin o hatayi duzeltmeye calisir. Ayaginizi bastiginiz yer bazen size oyun oynar ve olumle yuz yuze gelirsiniz. Iste bu geri donme anlari, pismanliklar, kriz anindaki yaklasimlarimiz, filmde cok cok guzel aktarilmis. Aron'un dusus anindan itibaren onun kafasindan gecenler aktarilmis film boyunca. Once sadece bir tas deyip olayi ciddiye almamasi, cikacagindan emin olmasi, zamanla o tasin 360 kilo oldugunun bilincine varip cikamayacagini anlamasi, o tasin agirlastikca agirlasmasi, kabuslari, hayatinda yaptigi hatalarina donusleri, olumu kabullenmesi, kolunu kesmesi cok guzel anlatilmis. Bu filmi, gonul rahatligiyle psikilojik gerilim kategorisine sokabiliriz. Gercek Aron'un videosunu koyacaktim da, yasadiklarini anlattigi videoyi izlemeye yuregim dayanmadi. Velhasil guzel bir film. Tavsiye edilir.



Inception: Bu filmin IMDB'nin ilk 10'unda olmasina inanamiyorum. Simdi bazi aksiyon filmleri vardir, kendi icinde tutarlidir, bir amaca hizmet ederler. Mesela, ayni yonetmenin (Christopher Nolan) Batman filmini cok sevmistim, Joker'e hayran kalmistim. Ama bu film ne amaca hizmet ediyor anlamadim. Ruya icinde ruya. Ruyalardan fikir calma. Ruyalar araciligiyla beyinlere fikir yerlestirme. Ben de ruyalari sevdigimden izleyim bari demistim filmi. Ama hic sevemedim. Filmin amaci, yakinda olecek zengin bir adamin oglunun kafasina 'babanin sirketini farkli yonet' gibi 'kimseyi ilgilendirmeyecek' bir dusunceyi asilamak. Zaten boyle sacma bir amac bulduklarindan filmden bastan koptum. Diger aksiyon filmleri dunyayi kurtarmaya falan calisiyor, biraz daha anlamlilar. Her neyse, Juno'daki hamile kizimizi da ruya mimari olarak hic goremedim. Hicbir inandiriciligi yoktu. Zaten yapa yapa, kayak merkezi dizayn etmis. Diger oyuncularin da bazilarina ne gerek vardi diye dusunmeden edemedim, Yusuf mesela. Filmde, sevdigim nokta baslangictaki birkac mimari iluzyondu. Bir de, islamda da mevcut olan "bu dunya fani, bir ruyada yasiyoruz, asil yasam biz oldukten sonra basliyor" dusuncesinin hakim olmasi. Oldugunde ruyadan gercek yasama gececegine inaniyorlar filmde. Filmin alternatif bitisini "how should've ended" komik bir sekilde anime etmis. Bazen bu alternatif bitisler beni gulduruyor.



Simdilik bu kadar yazayim.

1 comment:

Anonymous said...

Mutlu Kandiller nurvenur:)