Caykovski

Bu hafta Harvard tip mezunu olan psikiyatrist ve piyanist Richard Kogan'in Caykovski'nin psikoljik durumunu inceleyen bir konusmasina katildim. Richard Kogan, piyano basinda bir konusma verdi. Hem Caykovski'yi anlatti bizlere, hem de Caykovski'nin eserlerini yorumladi. Ilginc bir konusmaydi kesinlikle.

Caykovski omrunun cogunu kronik depresyonda gecirmis. Cok fazla intihar deneyiminde bulunmus. Olumu de her ne kadar kolera diye teshis edilmisse de aslinda arsenik zehirlenmesiymis. Oldugunde 50 yasindaymis ama en az 70 gosteriyormus.


Caykovski'nin ilk bunalimi, 14 yasinda annesini kaybetmesi ile baslamis. Daha sonra konservatuar icin ailesinin yanindan tek basina Moskova'ya gidince cok derin baska bir bunalima girmis. Kardeslerien cok duskunmus. Daha sonra 29 yasinda iken 15 yasindaki bir konservatuar ogrencisine asik olmus. Escinsel bir iliski yasamislar 4 yil boyunca. Bu iliskinin sonunda 19 yasindaki ogrenci kendini oldurmus. Caykovski bu olumden kendini suclamis hep.

Daha sonra escinselligini toplumdan saklamak icin bir kadinla evlenmis. Bu kadin Caykovski'ye anormal asikmis. Caykovski escinsel oldugunu soyledigi halde evlenmeyi kabul etmis. Ama bu evlilik yurumemis. Caykovski kadinin yuzunu gormemek icin neler neler yapmamis. En sonunda gidip Ocak ayinda buzlu bir nehirde saatlerce durmus olmeyi bekleyerek. Direk bir intihara girismemis, cunku ailesinin itibarini zedelemekten korkuyormus. Bu olayi ogrenen karisi, evliliklerinin 9. haftasinda Caykovski'yi terketmis.



Caykovski tekrar mutlu mesut escinselligine donmus. Yine o yil, Caykovski'nin hayatina baska bir kadin girmis. Ama bu Caykovski'nin muzigine hayranmis ve onu karsiliksiz olarak desteklemek istiyormus. Caykovski'nin bu zengin hayrani 14 yil boyunca maddi ve manevi anlamda desteklemis onu. Bu 14 yil boyunca birbirlerini hic gormemisler, kadinin sarti buymus. Ama binlerce uzun mektup yazmislar birbirlerine. 14 yil sonra, kadin birden destegini cekmis Caykovski'den. Caykovski maddi anlamda zaten rahatmis o destegini cektiginde, ama kadin metuplarini tamamen kesmis. Caykovski'nin ruhunu bu platonik iliski o kadar besliyormus, iliski bittiginde acayip cuvallamis Caykovski.

Caykovski 40 yaslarindayken 15 yasindaki erkek yegenine karsi ask duymus kendinden igrenerek. 50 yaslarindayken yine 15 yasindaki bir konservatuar ogrencisiyle iliski yasamis. Caykovski ne kadar yaslanirsa hep 15 yasindaki erkek cocuklardan hoslanmis. Bu iliskiyi ogrenen diger konservatuar hocalari, oturup kendisiyle konusmus, ve yaptiginin cok asagilik birsey oldugunu, kendini yok etmesinin bu dunyaya daha hayirli olacagini soylemisler. Arsenigin oldurme semptomlarinin da o gunlerde cok yaygin olan kolera'ya cok benzestigini ve insanlara bunun intihar degil kolera olarak duyurulacagina garanti vermisler. Olume coktan hazir olan Caykovski, olmeden once son senfonisi olan Pathetique(acinasi)'i bestelemis. Konusmaciya gore bundan guzel bir veda mektubu yazilamazmis.

Ben Caykovski'den kucucuk bir kuple paylasayim. Melodinin guzelligi tartisilmaz sanirim. (Bu arada Caykovski piyano calmayi bilmeyen bir besteciymis, o yuzden piyanistlerin sinirlarini hic dusunmeden piyano eserleri bestelemis, siradisiligi da buradan geliyormus. Bir de orkestra eserlerinde gittikce olgunlasan Caykovski, piyano eserlerinde gittikce kotulesmis. Onun ilk zamanlar besteledigi piyano eserleri, onun en iyi piyano besteleriymis. Hocasi Rubinstein, onun eserlerini begenmese de, o kesinlikle herhangi bir degisiklige gitmemis tarzinda. Bu da muzik bilgisi olsun.)


6. June: Barcarolle - Vladimir Ashkenazy [Piano]
Bir de unlu Finddikiran balesinden su melodiyi paylasayim.


Tchaikovsky - Dance of the Sugar Plum Fairy1.mp3 -

Sonsoz: Aslinda konusmayi dinlerken, hem doktorumuzun piyano performansindan hoslanmis, hem de Caykovski hakkinda birseyler ogrendigimi dusunmustum. Sonra dusundum de, konusmaci bizi Caykovski'nin ozel hayatini rontgenlemeye zorladi resmen. Gunumuzde ne depresyon, ne escinsellik siradisi. Cok da derin psikolojik gozlemler yapmamis Caykovski'nin muzigi karsisinda. Neyse efendim, Caykovski'nin muzigindeki derin huzunun esasisnda depresyon ve yalnizlik yatmaktaymis. Ama her escinsel, her depresyon hastasi Caykovski olamiyor. O yuzden Caykovski'yi takdir etmeye devam edelim diyorum ben.

No comments: