yasasin kucuk esnaf

Bizim burada Wall-Mart diye bir supermarket var. Akliniza gelebilecek her turlu sey icin bu supermarkete gidebilirsiniz. Meyve-sebze, yorgan-yastik, igne-iplik, defter-kitap, bisiklet-araba tekeri, cadir-sisme yatak, ayakkabi-kiyafet, saksi-toprak, eczane-kuafor-manikurcu, velhasil yok yok bu markette. Turkiye'de de dev marketler var, onlarda da bunlarin cogu bulunuyor. Ama yine de Wall-Mart urun cesitliliginin bizim Turkiye'deki marketler hala yetisemedi.





Iste bu tum urunlerin tek bir magaza catisi altinda toplanmasi fikrine ragmen, yurdumun mahalle esnafligi hala devam etmekte. Her urun icin ayri bir esnaf var Turkiye'de.

  • Meyve-sebze almak icin manava gidebiliyorsunuz hala, tum sebze ve meyve kokularinin birbirine karistigi bir rayihayi icinize cekebiliyorsunuz. (Tum manavlarda ayna olurmus, daha once hic farketmemistim)
Hala kunduraciya gidip ayaginiza gore ayakkabi yaptirabiliyorsunuz. Kunduracilarinda boyle hafif deri, hafif boya karisimi kendine has kokulari var


  • Ya da firina gidip taze pide alip, o mayalanmis hamur kokusunu icinize cekebiliyorsunuz.
Kasaba girip, istediginiz eti istediginiz sekile getirtip, gonul rahatligi ile ne tur bir et yediginizi de bilebiliyorsunuz.
Kitapevine gidip, defter-kitap-kalem alip, o agac kokusunun kagit hamuruna donusurken cikardigi kokuyu teneffus edebiliyorsiniz.

Mahallenin berberinde limon kolonyo kokusu esliginde tras da olabilirsiniz. Berber koltugunda bedava mahalle havadisleri, memleket sorunlarini tartisip piskolojik terapinizi de yapabilirsiniz.
Ilginc bir sekilde, sirmali bir yun yorganiniz olsun istiyorsaniz, bunun icin de yorganciya gidebiliyorsunuz hala.

Yani hala, kucuk esnafla iki cift laf etme, onlarin kazandiga ekmege katkida bulunma, ureticiyle yuz yuze gelme imkaniniz var, onlarin emegine sahit olmaniz, onlari yasaminiz renklerine katma sansiniz var. Kasiyerden baska insanla muhatap olmadiginiz dev marketlerden sonra, kucuk esnafin samimiyeti ve emegi oyle anlamli geliyorki yabanci bir goze. Umarim varliklari hep devam eder diyorum, buyuk marketler mahallenin esnafini tamamen oldurmez diyorum, ve yasasin kucuk esnaf diyorum!!!

Fotograflarim, Sivas'in ara mahallerinde cekildi, kompakt dijital makinemle cektigim isik ayari ve netlik problemleri oldu, affola diyelim.

Hamis: Simdi dusunuyorum bir de Tuhafiyeci ekleseymisim ne iyi olurmus, igne-iplik icin bile bir tur esnaf var Turkiye'de:)

2 comments:

Moonshine said...

Nurvenurcum, ne guzel bir yazi! Bence de yasasin kucuk esnaf.. Her bir meslegi fotograflari ve kokulariyla birlestirmene bayildim!

Bu kucuk esnaflara, eczaneleri de ekleyebiliriz. Annem eczaci oldugundan iyi bilirim, sadece ilac satan bir yer olmaktan cok ote, gerektiginde bir agora, bir dertlesme, sohbet etme yeri, gerektiginde bir doktor muayenehanesi haline donusebilen yerlerdir eczaneler. Ilac ve antiseptik kokusuyla bagdasmistir benim aklimda. Ve maalesef Amerika'da bir CVS ya da Walgreens'te asla bulunamayacak bir havasi vardir Turkiye'de eczanelerin.

nurvenur said...

Haklisin Moonie, eczanelerinde kendilerine has bir kokulari, bir dokulari olur. Ama nedense ben eczaneleri, hastaneyle iliskilendirdigimden biraz korkarim iceri girmekten. Universite diplomasini duvara asili oldugundan diger musterilerde biraz korkarak yaklasiyorlar gibime geliyor. Oyle cok rahat olamiyoruz diger esnafla oldugumuz gibi. Hemen muhabbete baslayamiyoruz. Ama keske bir tane de eczane fotografi cekseymisim, Wallgreens'e inat.