avenue montaigne

Louisville'de aktiflesme cabalarima sehrin film klubune katilarak devam etmekteyim. Film izlemek icin saat 1'de bulusup Baxter Theater'da Avenue Montaigne diye bir Fransiz filmine gittik. Cok uzun zamandir sinemada film seyretmiyordum, ozlemisim biraz. Yine cok uzun zamandir gunduz 1'de film izlememistim. Dogrusu bu durumu tekrarlayacagimi sanmiyorum, tek avantaj bilet fiatlarinin ucuz olmasi o saatlerde. Ama gec kalkan insanlar icin pek onerilmez. Her neyse filme gecelim.


Film bir sanat merkezinde gecmekte. Sanat galerisinin yeri Paris'te cok yogun olan Montaigne Avenue'de(Danismanim bu Avenue'nun cok guzel ve cok onemli bir yer oldugunu soyledi.). Sanat galerisine yakin bir kafe var. Bu kafeye sanatcilar takilmakta genelde. Filmin bas kahramani bu kafe'de garson. Modern bir Polyanna garsonumuz. Kafede calismaya basladiktan sonra sanat galerisinde olan bitenle icli disli oluyor. Sanatcilarin yasamina giriyor.





Sanat galerisinde baslica 3 sanat olayinin hazirliklari olmakta.

1) Bir piyanistin konseri: Piyanistimiz cok yorgundur, o sehir senin bu sehir benim dolasmaktadir, artik bu duzenden cikmak istemektedir. Mutsuzdur, bunalimdadir. Basin mensuplarindan kacmaktadir. Piyanosunu muzikten anlayan (tek hata da tuyleri urperen) elit kesime calmaktan bikmistir, halka da ulasmak istemektedir. Hatta filmde hastanede kot pantolan ve kazak giyerek piyano caldiginin ruyasini gormekte. Karisi da piyanisti bu duzene zorlamakta. Kocasinin bunalimini anlamamakta.



2) Yasli bir koleksiyonerin tum koleksiyonunun acik artirimi: Bu koleksiyoner zengin, sirf hayattan kopmamak icin bir genc sevgili bulmus, aralarindaki sey sevgi uzerine degil, kiz adamla parasi yuzunden birlikte, yine de adama sadik. Bir noktada adam tum koleksiyonunu acik artirimla satmaya karar veriyor. Koleksiyonu aslinda onun hayati. Her parcanin ozel bir anisi var, cogu da olen karisiyla ilgili. Ozellikle "kiss" diye bir heykelcik var karisinin cok sevdigi. (Yukaridaki foto heykeli, adami ve bizim Jessica'yi gosteriyor). Bir turlu kiyamiyor ama yine de acik artirmaya koyuyor eseri. Koleksiyonun da bir yasami oldugunu ve adam icin bu koleksiyon olayinin öldügünü soyluyor. Bu adamin film boyunca agzindan cok hos cumleler cikmakta. Genc oglu ile arasi iyi degil bir de. Olen annesinin yerine boyle genc para duskunu bir kizla birlikte oldugu icin babasini suclamakta oglan. Film ilerledikce biraz konusmaya ve birbirlerini anlamaya basliyorlar.


3) Bir tiyatrocunun Shaksepere oyunu: Tiyatrocumuz da cok yetenekli ama o da artik icinde bulundugu yogunuktan bikmis, devamli bir oyunun bir parcasi, ayni zamanda bir tv dz'sinde para kazanmak icin oynamakta. Cok yetenekli bir kadin. Tum halk bunu seviyor, cok unlu. Ama artik yaptigi seyler ve hayati onu tatmin etmiyor. Sinir krizinin esiginde her zaman. Hayatina anlam katacak bir filmde oynamak istiyor, hem de hicbirsey karsiliginda.


Filmin sonunda uc sanat olayi da gerceklesiyor.

1) Piyanistimiz konserin ortasinda sinir krizi gecirip giydigi frankini cikartiyor, konsere fanilasiyla devam ediyor, karisina rest cekmis oluyor boylece. Rahatliyor. Karisi da kocasini birakamiyor sonucta.
2) Acik artirmada adamin oglu "kiss" adli esere talip oluyor, baba oglunu acik artirmaya katildigini gorunce eseri cekiyor ve ogluna hediye ediyor. Boylece aralari duzeliyor.

3) Tiyatrocu kadin oyunda yonetmenin soylediklerine karsi geliyor, oyuna kendinden birseyler katiyor, halk da onu oyunda izleyen yonetmen de oyunu cok seviyor. Yonetmen kadina Simone de Beauvoir'i oynayacagi bir film teklifi aliyor. Kadinin hayatina bir anlam katilmis oluyor.


Filmin sonunda herkes mutlu oluyor. Youtube'dan kucuk bir fragman.



Sonuc: Filmde olaylar ve kisilerden cok ayrintilar anlamli. Hem piyano eserleri hem Fransizca sarkilar filme cok sey katmis. Paris her zamanki gibi cok guzel. Insanim simdi orada olmak vardi diyesi geliyor. Ortam cok entelluktuel. Amerika'da zor bulunan bir ortam yani:) Filmi izlerken cok fazla Amelie'yi hatirladim. Bu filmin bas-karakteri de Amelie gibi dunyaya farkli, olumlu bir pencereden bakiyor. Diger karamsar karakterlere de biraz olumlu dokunuslar da bulunuyor. Film cok rahatlatici, eglendirici, seker. Filmden gulumseyerek cikmak dogal. Amerikan filmleri gibi yapay da degil. Tavsiye edilir.

No comments: